Artık insanlar arasındaki iletişim koptu, internet, cep telefonu geldi mertlik bozuldu, herkes asosyalleşti geyiklerini yapmicam, artık herkesin ezbere bildiği şeyler bunlar.. Benim bahsetmek istediğim, yazarken kullandığımız gülüş şekilleri..
24 Şub 2010
Sık Kullandığımız Gülme Efektleri ve Top 5
Artık insanlar arasındaki iletişim koptu, internet, cep telefonu geldi mertlik bozuldu, herkes asosyalleşti geyiklerini yapmicam, artık herkesin ezbere bildiği şeyler bunlar.. Benim bahsetmek istediğim, yazarken kullandığımız gülüş şekilleri..
23 Şub 2010
Kaş

Geçen sene Mayıs'ta balayı için gitmiştik, ama tadı damağımızda kaldı..
22 Şub 2010
Kayıp Gül Skandalı
19 Şub 2010
Nickname Bulma Sorunsalı
Çok fena bi sorun kendimden bilirim. İnternette gezerken bazı sitelere üye olmadan keyifle gezemezsiniz, tamam oralara çok fena sallarım, umurumda da olmaz, ama öyle siteler var ki, şöyle güzel, karizmatik bişey bulayım falan diye düşünürken kalakalırsınız. Misal, ekşi sözlük, last fm, twitter, blogger vs... Bu siteler benim için önemli, zira her gün girerim, takip ederim, yazarım çizerim.. Sözlükte, şimdi burdan söylemeyeyim diye artislik yapacağım bi ismim var, onu seviyorum ama diğerlerinde kullanamadım. Blogger da problem yok, istediğin şeyi kullan, twitter eh işte, ama en utanç verici nick'im Last Fm'de. Öyle büyük bir yaratıcılık örneği sergilemişim ki ismime ekleme yapmışım, değiştiremiyorum da. Çok mu önemli? Değil. Dayanamıyorum yazıcam, "cerennnn" ahahah.
17 Şub 2010
Uzun Saç.. Hem de Hemen !

Evlendikten sonra, insan bir takım triplere giriyor, ben bunu çoğu arkadaşımdan duydum ve kendimde tasdikledim. Değişiklik yapmak istiyor görünüşünde, niyedir bilmem. Bende, balayından döner dönmez, hemen kuaföre atmıştım kendimi, yıllardır saçım uzundu ve asla hiç bir güç kestiremez-di , ama kuaförden küt ve gayet turuncu bir saçla döndüm. Bu bahsettiğim mevzu, 2009 Mayıs oluyor. Kısa saçımı da gayet beğendim, turuncuya da üniversiteden alışıktım pek koymadı ama aylar geçtikçe bende hafiften birtakım krizler mevzu bahis oldu:) Benim saçım neyseki pek çabuk uzar, neyse 5-6 ay sonra baya bi uzadı ancak modeli, önden uzun arka kısa olduğu için ben dedim ki "yahu bi kuaföre uğrayayım da eşitlesin adam gibi uzasın saçlar" nerden dedim bunu lanet ettim sonra bu lafa kendimce. Klasik kuaför söylemi olan "aa olmaz uçlardan da kesmemiz gerek" .. Yeteri kadar beni katil etmeye uğraştıktan sonra "tamam, ama kısaltabileceğin en minimum seviyede" dedim ve başladık, sonuç gerçekten de felaketti, hadi kısa kesmesinden geçtim, "böyle bi kesim olur mu be arkadaş yuh" dedirtti. Arkanın üst kısımlar baya bi tepeme çıkmış falan, yani yaşlı teyze modeli diyeyim de anlayın. O hafta Ankara'da ziyaretimizde ben yıllardır kendisine çok güvendiğim bi kuaföre düzelttirdim ama hala uzamasını bekliyorum o ayrı.
16 Şub 2010
Julie & Julia

15 Şub 2010
Pin-Up Band - Üretim Hatası

Kadın müzisyenleri dinlemeye bağımlı bi insan olarak, bu ülkede de çıkan grupları tarzıma göre elbette takip etmeye çalışıyorum. Kadın gruplarımızın sayısı çok çok az olmakla beraber bazıları var ki takip edilmeye değer..
Gitar: Ayşegül Esen
Bas: Ezgi Özkan
Davul: Özlem Gündoğmuş
Everybody's Fine

Valla hiçte keyifle izlemedik baştan söyliyim. Tamam gayet güzel bir film falan ama, Barış'la bitap düştük üzülmekten, çaktırmadan ağlayanlar mı dersin, iç çekenler mi..
12 Şub 2010
Dinlemekten Utandığımız Şarkılar
Burda utanmaktan kasıt, yüz kızarması gibi bi durum değil, hani olur ya tamamen alakasız bi tarzda bi şarkıyı beğenirsiniz, tv'de gördüğünüzde çaktırmadan dinlersiniz falan, sonra iş o şarkıyı indirmeye kadar varır, aa bi de bakmışsın dinliyosun deli gibi eşlik ediyosun falan. Ama burda asıl nokta, yanında biri varsa "ah azizim müzik dünyası nereye gidiyor" başlıklı konuşmalar yapıp, çaktırmadan içinden eşlik etmektir.
10 Şub 2010
McAuley Schenker Group ( MSG )

Çok tesadüfi tanıştım kendileriyle, öylece dururken müzik dosyamda, bu da neymiş diyip açıverdim "What Happens To Me" yi ve başladı kendileriyle maceramız.. Öncelikle belirteyim, hard rock grubudur. Tiksinenler varsa devam etmesin:)
İstekler
9 Şub 2010
İşte Hayalimdeki Meslek A Dostlar!

"Gizli Fotoğrafçılık" diyebiliriz. Upuzun zamandır düşündüğüm bişeydi, nerden de aklıma geldi bilemiyorum.. Poz vermekten nefret ettiğim için ya da tamamen kendimi kaybettiğim, unuttuğum bi anda nasıl göründüğümü merak ettiğim için olabilir..
Badem Ezmesi
Bu güzellikler, Şekerci Cafer Erol Kadıköy'den dün alındı ve artık yoklar. Açıkçası fotoğrafını bile zor çektim, dayanamadım. Badem ezmesini klasik şekilde yiyoduk ama bunlar da çok hoşlar cidden. Özellikle patates şeklinde olana bayıldık, o nasıl bi formdur yaa, üzerinde filizi bile var:) Patates ve mısır şeklinde olanlar sade, ama diğerleri mesela limon şeklindeki hafif bi limon aromalı çok nefis. Yolunuz düşerse denemenizi tavsiye ederim. Zaten kendilerinin şu sitesini bi ziyaret edin, koşarak bile gidebilirsiniz..
8 Şub 2010
Yol Müzikleri

Şimdi, bu mevzuya bi ara baya bi kafa yoran oldu biliyorum. Ama ne var yani, benim de fikirlerim var!
Ankara Simidi

Ey simitlerin şahı !! 20 küsür sene Ankara'da yaşayıp da seni alelade bi simit olarak gördüğüm için affet beni !! İstanbul'a taşınıp birkaç sene o pek bir şeye benzemeyen simitleri yemeye çalışınca aklım başıma geldi, ah ne aptallık! Şimdi ne zaman Ankara'ya gitsem sen ve senin sülaleni poşete tıkıp getiriyorum İstanbul'a, atıyorum dondurucuya, istediğim zaman tostta ısıtıp yiyorum, ama gittikçe tükeniyor, sen tükendikçe bende tükeniyorum anlıyor musun beni? Meğersem senin o simsiyah görüntünün altında ne masumluklar yatarmış! Aaahhh ah...
6 Şub 2010
Bu Sene Rock'n Coke Yok!

Attention Please! Artık Rock'n Coke denen oluşum 2 senede bir yapılacak.. Hiç gittin mi derseniz hayır gitmedim, ama bu sene olmaması hoşuma da gitmedi niyeyse.. Gerçi çok fazla festival yapılıyor artık hani eksikliğini hissedeceğimizi de sanmam, bakalım.. Aşağıda yetkili kişiliklerin açıklaması var konuyla alakadar;
|
Coffee and Cigarettes

İşte benim filmim! Bu filmin bi felsefesi var ve bu bana çok uyuyor.. Jim Jarmusch efendi döktürmüş tam anlamıyla zamanında.. Sigara kullanmıyorum ama ne zaman izlesem mutlaka kahve yapıyorum, dayanamıyorum zira..
twins: cinque lee - joie lee
somewhere in california: tom waits - iggy pop
renee: renee french - e.j. rodriguez
those things'll kill ya: joe rigano - vinny vella
no problem: isaach de bankole - alex descas
jack shows meg his tesla coil: jack white- meg white
cousins: cate blanchett
delirium: rza - gza - bill murray
cousins?: alfred molina - steve coogan
champagne: taylor mead - bill rice
2 Şub 2010
Lockerz Çılgınlığı

İlk başta çok deli saçması geldi bana da evet, ama denemekten ne çıkar dedim...
1 Şub 2010
Powder Blue

Pazar günümüz şenlensin diye açtık filmi, izledik dün. Etkilendiğimi söyleyemem, hem de hiç.. Zira bu tip filmler çok yapılınca tıkanıyor bi yerde, bölük pörçük bölümler anlatılıp, parçalar birleşiyor ya artık bi "Amores Perros" olsun, bi "21 Grams" olsun, aklıma gelmedi başka, bu filmler tamam ziyadesiyle güzeldi diyebilirim ama artık sıkıldım ben, bu film de tuzu biberi oldu sıkıntımın. Sanki gel abi Jessica Biel'ı striptizci yapalım, bi de masum suratlı bi çocuk koyalım, ee zaten tutar bu film gibi bi mantıkla yapılmış gibiydi. Belki filmin tek süprizi "Patrick Swayze" idi. Bu film, kendisinin son filmidir malesef..
Çarpışma (İpek&Burak)

İşte en büyük keyiflerimden biri.. Yahu çok güzel çizip, senaryoyu uyduruyor Oky (Oktay Gencer). Önce Penguen'de başladı hikaye sonra Uykusuz'a geçti bende bayadır takipçisiyim. Her hafta dizi izler gibi büyük bi heyecanla takip etmeye çalışıyorum. Hatta geçen sene dergide çıkanları toparladı bi kitap yayınladı, normalde çoğunu okumama rağmen böyle ardarda okumak daha da keyifli oldu. İkincisini de bekliyorum bi an önce.