8 Oca 2010

Kısa Kısa Notlar


* Az önce değişik bi kahve deniyim dedim ve güzelim filtre kahveyi tarçınla pressledim, içine de taze elma suyu koydum, şeker attım, bir yudum içtim ve direkt lavaboya döktüm..

* Kaç aydır ne yapsam dolduramadığım ttnet kotam, 2010 un ilk günü son hızla bi anda arttı ve bugun 2,5 oldu! Baştan söylemek isterim ki her zaman girdiğim siteler dışında bir siteye girmedim ve bir başkasının da girmesi imkansız! Bir şeyler oldu ama ne?

* Yemek programlarının her türlüsünü seviyorum.. Yalnız, seviyesiz yarışmacılar İgünümü malesef şenlendirmiyor..

* Dvd miz yılbaşına birkaç gün kala bozuldu, yani biz öyle sandık! Tamirci bir hafta sonra verdi ve sorunun dvd ' de değil, bağlantı kablosunda olabileceğini söyledi.. Her sene uygulanan "geleneksel yılbaşı ertesi gün film izleme şenliği"nden mahrum kaldık!

* 2009' da yarım bırakıp okuyamadığım 2 kitap: "On The Road" - Jack Kerouac ve "Kinyas ve Kayra" - Hakan Günday.. İkisini de çok zevk alarak okudum ama yarısında depresyona girdim, o yüzden bırakmak zorundaydım.

* Evde yapılacak güzel kahve tarifleri olanlar varsa paylaşabilir mi?

* Brüksel lahanalarını ortadan kesip tavada az tereyağında soteleyin hafif yansın, üstüne krema dökün. mmm..

3 yorum:

SİHİR dedi ki...

ben kahve içenlere hep özenmişimdir klas bir içecek bence hoş bir alışkanlık,bağımlılık gibi duruyor ama kokusuna dahi dayanamam hiç sewmem.o kahve tarifini düşününcede ıyyy :):)(kusura bakma)

kota nasıl dolmaz banada öğretsin biri allah rızası içünnn...

ceren dedi ki...

ciddi olamazsın? kahve kokusunu dünyada çoğu şeye değişmem ben:) kahve içmediğim günü günden saymam ben, evet aynen bağımlılık bu:)

Unknown dedi ki...

hakan gündayın bu kitabından herkes aynı şekilde bahsediyor.
insan nasıl depresyona girer ki bir kitapla?
hemen alıp okumam lazım.
çok merak ettim.