7 Eki 2010

Kalemimin Sapını Gülle Donattım


Az önce bitirip masaya koyduğum otobiyografik roman, hayallerini erteleme diye bağırıp çağırıyor adeta. Arka kapaktaki ustanın fotoğrafına bakıp bakıp duruyorum. İyi ki yazmış iyi ki ailesini dinlemeyip gitmiş tiyatroya adım atmış, iyi ki var olmuş, iyi ki var diyorum.

Ferhan Şensoy' un kitaplarıyla tanışıklığım maalesef çok geç oldu. Neden bilmem, özellikle Sahaf Festivali başladığında aradığım kitaplar sadece onunkilerdi. Bir yerden başlamak istedim ve bu kitap bana çok güzel bir başlangıç yaptı zira kitabımız, Ferhan Şensoy' un Galatasaray Lisesi' ne başlama döneminden itibaren, askere gidene kadar ki dönemini kapsıyor. Bu kitaptan anlıyorum ki Şensoy günlük yazmaya müthiş bir önem vermiş çünkü çok detaylı bir anlatım var bazı bölümlerde.

Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar, o dönemde yaşamayı çok istediğimi farkettim. Sanat, edebiyat, tiyatro, şiir, müzik şimdikinden ne kadar da ileri ve önemliymiş! Her sanat dalına nerdeyse elini atmış ve yüzeysel bilgisini alıp kenara fırlatmış olan maymun iştahlı birisi olarak bir kez daha kendime üzüldüm. Bir şeye baş koyduktan sonra neler olabileceğini, sıkıntısını, ödülünü her şeyini bambaşka anlatmış usta.

Anlatım dili çok güzel, çok sürükleyici, bir o kadar özendirici. Çok güldüğüm yerler de oldu hatta döne döne okuduğum. Bunun dışında cesareti, tutkuyu, aşkı, yazıyı müthiş anlatmış. Ha bir de, o yıllarda Avrupa' da bir Türk' ü, bir Ferhan Şensoy' u. Dolu dolu yaşamış kısacası, okuru iştahlandırıp özendiren bir anlatım tarzı da cabası.

Pişman olmayacaksınız okurken, Ayı İsmail, İbne De Gaulle, Galatasaray Hocaları, öğrencileri hepsi yerlere yatıracak sizi. Sonrasında Ferhan Şensoy' un adeta tesadüfi olarak başvurduğu ve kabul ediliği Avrupa' daki öğrenimini okuyacaksınız. Okudukça anlayacaksınız, anladıkça gülecek, güldükçe hüzünleneceksiniz.

Bu arada bu kitabın ikincisi de yolda imiş, ki buna inanılmaz sevindim. Kendisi bu kitap için 10 yıldır çalıştığını söylemiş ve eklemiş; "Benim bir sandık geçmişim var, onların temize çekilmesi gerek"

8 yorum:

serrose dedi ki...

Ben hic okumadim Ferhan Sensoy kitabi.Sen yazinca not aldim alinacak kitaplar listeme
en kisa zamanda okurum insallah

Prometheus dedi ki...

"Falınızda Rönesans Var" da güzel kitapdır, onu da ben tavsiye etmiş olayım:)

ceren dedi ki...

serrose: pişman olmayacağını garanti edebilirim.)

prometheus: aldığım 2. kitabı da oydu zaten, teşekkürler:)

Sinem Ergun dedi ki...

Ferhan Şensoy'un oyunlarında onun performansını izlemek de bi okadar keyifli ve büyüleyicidir. Vurgulamaları, hızı, güncel eleştrilerini gülmeceyle aktarması ne müthiştir. H,ç boş durmaz Ferhan Şensoy, sürekli yazar, kitao yazar, oyun yazar, provalar yapar, bir sezonda dört beş oyun oynar, ne mutlu ki onun döneminde yaşıyoruz.

Unknown dedi ki...

Ben de bu yaz okudum ve sanırım bu sene okuduğum en keyifli en eğlenceli en süper kitaptı diyebilirim.

Falınızda Rönesans Var ve Oteller Kitabını da tavsiye ederim.

Bende sırada Seçme Sapan Şeyler var...

ceren dedi ki...

sinem: yazdıklarına aynen katılıyorum, artık sıkı bir takipçisiyim bende, geç kaldım baya gerçi.)

kitapçı kız: oteller kitabını alacağım aynen, diğeri elimde var, teşekkür ediyorum:)

stickman dedi ki...

Ayı İsmail'i, İbne De Gaulle'u filan görünce hatırladım. "Ferhan Şensoy tiyatroya nasıl başladığını anlatıyor" başlıklı dört bölümlü yaklaşık 40 dakikalık bir videosu var youtube'da. Ben kitabı okumadım ama onu izlemiştim. Sanırım kitabın kısa bir bölümünü oluşturuyor bu. Kitabı okumuşsun tabi ama sesli anlatımı da çok güzel, izlemeni tavsiye ederim.

Ferhan Şensoy'un Hacı Kominist kitabını da tavsiye ederim. Şans Kapıyı Kırınca filminin çekimlerinde, öncesinde, sonrasında yaşadıklarını ve kübayı anlatıyor.

ceren dedi ki...

not alıyorum stickman, pek bir teşekkür ediyorum:)