28 Eki 2010

Histeri Çalışmaları - Çilekeş


Çilekeş' le tanışmam çoğu kişi gibi 2005' te ilk albümleri çıktığında oldu. Fazla dikkatimi çektiklerini söyleyemem, tv' de kliplerine rastladığımda birkaç kez dinleme fırsatım olmuştu sadece, o kadar. Klipleri hoştu, 1-2 şarkısı fena değildi ama netice de bununla kalmıştı benim için. Zaten istikrarla takip ettiğim çok az grup vardı o zamanlar Türkçe rock yapan vs vs.

Esas tanışmamıza gelirsek, bu yaz başında oldu diyebilirim. İnternette okuduğum bir eleştiri yazısına istinaden merak edip albümlerini indirdim (sitelerinden yapabiliyorsunuz bunu, evet! Ayrıca satın da alabiliyorsunuz 4-5 tl gibi bir rakama) İndirdiğim günden beridir de sık aralıklarla açıp dinliyorum, mp3' ümde de silinmeyecek albümler arasında yerini aldı.




Görüşlerime gelirsek; bir kere ilk dinleyişte aşık olabileceğiniz ya da çok kolay sindirebileceğiniz bir albüm değil bu (çok ciddi bir müzik dinleyicisi iseniz bu da ihtimal dahilindedir elbet). Ama sabredip birden fazla dinlediğinizde taşlar yerli yerine oturuyor sanki. Bir anda "aslında bende bunu söylemek istemiştim" deyip gözlerinizi kocaman kocaman açıveriyorsunuz. Ama aslında geç kalmış oluyorsunuz zira albüm koca koca harflerle yazmış düşündüklerinizi, kocaman seslerle haykırmış kulağınıza yeri geldiğinde de fısıldamış.

Çok yoğun bir felsefesi var, ki bu bizim için müthiş yabancı bir duygu. Özellikle her sene üstü üste "en iyi" seçilen grupların albümlerinde bile var ticari kaygılar. Bu bakımdan gözümde daha da büyük bir saygıyı hakediyor Çilekeş, zira gerçekten müzik yapmışlar, hakkını vermişler. Ayrıca bu felsefe, sadece müziklerinde değil, albüm kapağında, sitelerindeki yazılarda, görsellerde de yoğun bir şekilde hissediliyor. Eğer herhangi bir döneminizde Radiohead dinlediyseniz, bence bu albümü de seversiniz gibi geliyor bana niyeyse bir de.

Son olarak mesaj kaygılı cümlelerimi de yazıp gideyim, keşke ticari kaygıları düşünüp de kolay tüketilen albümler yapmak yerine gerçek müzik dinleyicisine ulaşmayı amaç edinebilse gruplarımız -ki böyle potansiyel taşıyan gruplar muhakkak var- , biz de iki satır yazmak için kasıp durabilsek kendimizi. Çünkü güzel müziği tarif etmek zor, illa birilerinin tarzına benzeterek anlatılabiliyor sanki. Dinleyin kısaca. Yani haydi eller havaya beklemeyin, ya da çok sıkıldım diyebilecek olanlara da önermem kendinize güveniyorsanız, belli bir sıkıntınız varsa topluma karşı, belli bir duruşunuz varsa dinleyin bence. Ohh.

2 yorum:

ilnevyA dedi ki...

Bir rock sitesinde adminlik yaptığım dönemde kendilerinden aldığımız bir röportaj sözüne güvenerek sorular hazırlamıştım. 2. albümdeki bu bahsettiğin durum da vardı soruların arasında. Cevap vermemişlerdi. Blogta yayınlayayım o röportaj sorularını bugün-yarın.

İrma dedi ki...

benim çilekeşle tanışmam lise yıllarımdan kalma ilk albümlerinün hiçbir şarkısını diğerinden ayıramıyorum bu nedenle dinlemeye başladığımda hepsi sırayla geliyor.
ancak 2.albümlerinde böyle bir bağlılık hissedemedim nedense
hala 1. albümleri en çok dinlediklerimdendir. söz ve müzik ikisini bir arada en iyi yapan gruplardan.