1 Eki 2012

Sahaf Festivali' nden..


Dün itibariyle Beyoğlu Sahaf Festivali' nde 2. turumu attım, ki bu tur çok daha verimliydi diyebilirim, zira ilk seferde ortalığa alık alık bakmaktan pek bir şey alamamışım, o hırsla daldım içeri. Bu sene ilk kez plak toplayacak olmanın heyecanıyla baya alakasız plaklar almışım ama özellikle belli bir tarza şu anda yönelemiyorum, zira bu konuda maymun iştahlıyım. Ardından pek tabi bir festival klasiğimi gerçekleştirerek Ferhan Şensoy kitaplarıyla doldurdum çantamı, arada da Barış' ın yanına giderek her 10 dakikada bir "Aylak Adam", "Küçük Prens", "Olasılıksız", "Tutunamayanlar" soran ama bir mucize olmazsa aradığını bulamayacak olanları ve sahaf festivali gezdiğinin bilincinde olan mutlu kitapseverleri izledim, sahaflarla selamlaştım, sohbet ettim. Her şey yine olması gerektiği gibi şahaneydi. Uzatılmazsa eğer, 14 Ekim'e kadar süreceğini de hatırlatalım.
Not: Yazarken Supertramp' ın plakını dinledim müthiş!

8 yorum:

SirEvo dedi ki...

Nasıl bir kıskanıyorum belli değil ya. İzmir'e de istiyorum aynı festivalden! =(

ceren dedi ki...

bu festival için otobüs falan kaldırılmalı farklı şehirlerden:) biz bile 1 sene nasıl özlüyoruz belli değil:)

Günün Notları dedi ki...

O plaklardan ben de istiyorum ama önce pikap sahibi olmam gerek tabi o da çok zor :(

ceren dedi ki...

yönlendirebileceğim bir iki yer var banu, istediğin zaman söyle, en azından fikir sahibi olabilirsin, inan başka hiçbir şeye benzemiyor.

Günün Notları dedi ki...

Netten fiyatlara baktım da şu an için beni aşıyor. Ama yine de öğrenmek isterim :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çok güzelmiş çok beğendim ....

firûze dedi ki...

ben seni de yazılarını da çok seviyorum. keşke daha çok yazabilsen. festivalle ilgili olarak; asgari ücrete talimin tek kötü yanı doya doya kitap alamamakmış. henüz alışamadım, öğrenciyken çok zengindim ben :( yani gezdim gezdim ağzımın suları akarak bissürü şeye baktım sonra da 2-3 kitap alıp kös kös eve döndüm. hatta aklıma geldi gidip biraz daha ağlıycam şimdi :'(

durutarifler dedi ki...

Ah o zaman İstanbulda olmak vardı
Sevgiler :)