25 Oca 2011

Köşe Yazılarından Kitap olur mu?

Son zamanlarda (yoksa hep olurdu da ben mi kaçırdım?) sık sık oluyor bu, gazetede her gün ya da haftanın belirli günleri yazıları çıkan gazeteciler, zaten okuduğumuz yazılarını kitap haline getiriyorlar. Zamanında Elif Şafak'ın kendi yazdığı kitaplardan yaptığı aforizmaları alıntı halinde kitaplaştırılmasıyla ilgili şöyle bir yazı yazmıştım, destekleyen yorumlar gelmişti, şimdi kendisi biliyorsunuz Habertürk'te yazdığı köşenin yazılarını "Firarperest" adlı kitabında toparladı. Aslında konu sadece Elif Şafak değil, zira bunu yapan çok sayıda gazeteci yazar var ve ben de bayadır bu konu üzerinde düşünüyorum, yazarlar köşe yazılarını kitaplaştırmalı mı? Çok mu gerekli yoksa tamamen ticari bir niyet mi?

Ben açıkça belirteyim, bu fikri samimiyetsiz buluyorum. Karşı çıkanlar olabilir, hani elimizin altında dursun diyenler, yazarı delicesine sevip yazdığı her cümleyi hatmedenler, hatta çıktısını alanlar falan filan. Hatta eminim onu kitaplaştıran yazar da önce bir 'acaba' diyordur, "bu benim kitabım mı" yanılgısına düşüyordur, ya da ben öyle düşünmek istiyorum.

Ama ben bunu şu yönlerden gereksiz buluyorum; yani zaten gazeteye o yazıyı yazarak ordan maddi manevi geri dönüş almış olan yazar, aynı yazıları bir de kitaplaştırarak yine aynı maddi manevi geri dönüşü kazanmak istiyor gibi bir durum söz konusu oluyor, acaba etik mi? Ben burda duruyorum işte. Bana etik gelmiyor, teknoloji zaten malumunuz, istediğiniz her yazıya gazetelerin arşivlerinden rahatça ulaşabiliyorken, bunu bir kez daha okurun önüne sunmak bana iyilikten ziyade ticareti anımsatıyor.

Şimdilik (yani mantıklı bir sebep bulana kadar) bu fikre olabildiğince uzağım, ama şu taraftan da bak diyenler çıkarsa onu da düşünmeye hazırım.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

alnından öpesim geldi vallahi :)..her çok satanlar listesinin başında ''Firarperest''i görüp fıttırıyorum.bu konu ezelden beri beni sinirlendiriyor.

kitap almak zaten yeterince büyük bir sorun.fiyatlar yüzünden.bir de kalkıp dalga geçer gibi ''tamaam şimdi de benim parasını alıp çoktaan yediğim yazılar için tekrar para ödeyin'' demek olmuyor mu biraz?..daha da ileri gidersek ''haksız kazanç'' ????

ayca dedi ki...

Ben de senin gibi düşünüyorum noktasına virgülüne kadar..Bu tip kitaplar çıkaranlar bende onları artık okumama gibi bir etki yaratıyor..ne kadar doğru bilemiyorum ama hislerime de engel olamıyorum..

Dışavurum dedi ki...

:) Şöyle bir artısı olabilir, şu an 10 yaşında olan bir çocuk muhtemelen bir köşe yazarını takip etmiyordur. Ancak 7 , 8 yıl sonra yazarın bu bahsettiğin derleme kitabını almak isteyebilir. Bu kitapta daha nitelikli yazılar yer aldığı için bir kısım özellikle kitabı okumak isteyebilir.

Gazete takip etmeyen kesim, yada o gazeteyi takip etmeyen kesim, yazarı seviyodur, ayrıca kitabını alır.

İnternet kullanımı konus
Şahsi fikrim özünde ticari kaygıları olduğudur. Kaçı idealist ve sadece vatan-millet sevdasına dürüstçe yazı yazıyordur?

Sevgiler Cerenciğim...

Dışavurum dedi ki...

Yarım kalmış, internet konusunda haklısın, ama şu an herkes interneti aktif kullanma seviyesinde değil diyecektim bir de :)
10 yıl sonra yine konuşalım ;)

Unknown dedi ki...

en son Nil karaibrahimgil'i biliyorum hurriyet'deki köşesinde yazdıklarını kitaba ceviren bana da ticari geliyor. Ama diğer yandan arşiv niteliğinde olması da ayrıca mantıklı.

ceren dedi ki...

nili bende duydum, takip ederim onu devamlı hoşuma da gider ama bilemiyorum işte bu mevzuya karşı kötü hislerim var:)

sedacım haklı olabilirsin, gazete takip etmeyen o kadar insan var ki, çok okusa bile gündemden bir haber yaşayan, bu onlar için faydalı olabilir, ama bunu basanların bunu amaç edinebileceklerini nedense düşünmüyorum, öyle şeyler için kandırılıyoruz ki artık samimi gelmiyor bana bu tip şeyler herhalde.
ne diyeyim inşallah dediğin gibidir, aslında ne acayip, hani teknoloji ne boyutta falan diyoruz e booklar falan çıkıyor, endişeleniyoruz basılı kitabın geleceği için ama bir yandan da internet kullanmayan kesim için kitaplar basılıyor. çok acayip.

ilkers dedi ki...

Merhaba,

Konu ile ilgili yapılacak sanırım tüm yorumlar mantıklı. Doğrusu yada etik olayı herkese göre değişir cinsten.

Hem arz - talep de var!
Ayrıca Dışavurum'un değindiği "gelecek nesil" faktörüde önemli. Onlar içinde gerçekten kolaylık.

Fakat kitap yazmak dediğiniz zaman benim zihnimde, düşünmek ve yazmakla geçen ciddi bir mesai canlanıyor. Orhan Pamuk'un "Masumiyet Müzesi"nden sonra verdiği bir röportajını hatırlıyorum mesela. Boğaz manzaralı bir oda da dolmakalemle yazılan koca bir kitap.

Diğer yanda ise copy-past'le köşe yazılarını gönder kitap olsun. Editöre bile gerek olmasın...