Ben okulumun bahçesinde yürüyordum, birisi gelip bana kartını verdi, aramadım önce sonra içime kurt düştü, arayayım dedim, ünlü oluverdim.
Off ki ne off!
Bu hikayeleri duydukça arkadaş siz nerelerde geziyorsunuz diye sorasım geliyor. Çok mu ünlü olmak istiyorum? Yooo, hayır. Şanslı olmak istiyorum herhalde, önüme bir kerecik lap diye bir fırsat çıksın istiyorum belki biraz da, o yüzden bu kıskançlık vaziyetim.
Şimdi soruyorum size, ey sevgili yönetmenler, yapımcılar, senaristler, abiler, ablalar;
Nerelerde geziyorsunuz? Yolda yürürken, cafe' de kahve içerken, "abi hesap lütfen", "tuzu uzatır mısınız", "paramın üstü gelmedi" derken , otobüste akrobatik hareketlerle tutunmaya çalışırken size rastlama olasılığımız kaçtır? Hayır ona göre en kibar ve şirin ya da vamp halimi takınacağım da.
7 yorum:
ceren
hangi ünlüye kızdın:)
al benden de o kadar.
dediğin gibi mesele ünlü olmak değil, biraz ballı olmak meselesi.
ama bizde nerdeeee....
hepsine kızgınım! .)
eski Yeşilçam hikayeleri yeniden mi canlanıyor ne :)
Konuyla tamamen alakasız olacak ama ben de blogum aracılığıyla katıldım projene :)
http://plndrkn.blogspot.com/
tam olarak bunu düşünmekteyim. hadi tamam, o şans bana doğmasın, keşfedilmeyivereyim. ama daha cümle kurmayı bilmeyen saçma sapan tiplere kitap basan, detone ötesi sarışınlara albüm yapan, yeteneksiz insanlara başrol veren zihniyet de bi siktirsin gitsin. ben hakettiğim kadarını bile alamazken, hiç haketmediği noktalarda "şanslı" insanlar görmek sadece sinir bozucu.
Ceren hanım yazınız cuk diye oturmuş.tebrik ederim.lütfen maillerinizi kontrol ediniz :)
Yorum Gönder