5 Nis 2012

sıkılgan

* İş hayatı insanı mal etmekten başka bir işe yaramıyor. Dün farkettim ki, hep aynı cümlelerle hep aynı şeyleri tekrarlıyoruz gün içinde. EEE? Nerde benim bugüne kadar kendime yaptığım yatırımlar? Yüzlerce kitap okumuşum, izlemişim, araştırmışım, oraya buraya yazılar yazmışım ama kendimi mal gibi hissediyorum? Aylarca buraya da kaç yazı yazıp sildim -kendime yakıştıramadığımdan olsa gerek-. En azından şimdilik buna basıyor kafam. Oh her şey şahane.

* Yan yana geldiğimde tedirgin olmadan birlikte susabildiğim insanları seviyorum.
* O kadar zayıfladım ki, bazen son fotoğraflarıma bakamadığım oluyor, iskeletleşmek hiç istediğim bir şey değil ama iş tempom da yediğim şeyleri kiloya dönüştürmeye müsait değil malesef. 1 beden küçüldüm, 34'e doğru gidiyorum:(

* Yeni müzikler dinleyememek, keşif yapamamak canımı sıkıyor, kitap okuyamamaktan bahsetmiyorum bile, bu konuda çoğu şeyi denedim, yolda okuyamıyorum zira klostrofobimle meşgul oluyorum, uyumadan önce makyajımı bile yıkamayabiliyorum- ki bu benim nefret ettiğim bir şey, dergi okumayı denedim ı-ıh o da olmamakta, bakalım ne zaman geri dönücem sahalara. Bu arada kitap almaya devam ediyorum tabi, okuyamıyorum şimdilik ama olsun, o da bi zevk..

- Devam edebildiğim tek şey Tumblr sayfam, zevkle güncelliyorum kendisini, fotoğraf çekebildiğim müddetçe tabi.

- Yemek zevkimde iş yerinin yemekhanesinde yediğim tatsız yemekler yüzünden köreldi.
Anlaşıldığı üzere, gayet ağlak bi moddayım, evet bahar geldi falan filan da, ben pek nefes alamıyorum bu ara..

Not: Bugün işe gireli tam 1 sene olmuş, her şeye rağmen çalışmak güzel diye bitireyim de, evren yanlış anlamasın..

12 yorum:

ilnevyA dedi ki...

"Yan yana geldiğimde tedirgin olmadan birlikte susabildiğim insanları seviyorum." Zaten sana en yakın olan insanların tanımıdır bu. İş hayatının getirdiği sıkılganlık bende de aynı şekilde var. Benimki biraz daha farklı tabi. Zorunlu olarak 7 ay daha olmak zorunda olduğum yerdeyim.(Askerde, asteğmen olarak) Bu 7 ayı nasıl bi sabırla geçirebileceğimi bilmiyorum. Tek güvencem sabırlı bir insan olmam ama, buna sabredemeyecekmişim gibi geliyor.

ceren dedi ki...

7 ay sonunda büyük bir ohh çekeceğini bildiğin için çok çabuk geçiverecek, sonrasında gülümseyerek anarsın umarım hatta bol kahkahayla:)

Dışavurum dedi ki...

Geçen sene sana özenirdim Cerenciğim, doğum nedeniyle izne çıkmak için gün sayardım. Ne ara tersine döndü, kendimi hiç çalışmıyor gibi hissediyorum. Sen de bunalmışsın, haklısın da, yoğun çalışma saati üstüne İstanbul trafiği; insanın tüm enerjisini çekiyor. Nasıl geri döneceğim o hengameye bilmiyorum.
Sana da tez zamanda nşeler, enerjiler, süprizler diliyorum; evrene olumlamalar gönderiyorum :)

ceren dedi ki...

ah! hakikaten yahu, zaman atlaya zıplaya geçiyor:) tüm dileklerin için teşekkürler Sedacım, evren hepimize mutlu mesut çalışma hayatı versin:)

N.Narda dedi ki...

çalıştığım zamanları hatırlattın bana...Ne yapabiliriz ki, kısır döngülü hayat işte,çalışmak zorundasın ve onun şartlarını kabul edeceksin,senin şartların,hatta sen diye diye bir şey yok bu sistemde...
Sabır ve kolaylıklar içerikli duamı gönderiyorum:)

Tully dedi ki...

Benim de temmuzda 3 yıl olacak sen zayıflıyorsun ben kilo alıyorum stres çok kötü birşeymiş. Çalışmak güzelde etrafında bir sürü uyumsuz insan olunca nefret ediyor insan:( Bazen şeytan diyor bırak işi gücü sonrada evde dururken de kimse kimseye para vermiyor. Kazandığımız 3-5 kuruş olsa da yine de çalışmaktan var fayda sanırım:((

Sevgilerle..

Prometheus dedi ki...

Sanki güzel bir tatile, bir molaya ihtiyacın var gibi. En kısa sürede hem de :)

ceren dedi ki...

N.Narda, çok teşekkürler ve o kadar haklısın ki!

Tully, zamanında o şeytana uyup bankacılığı bırakmış biri olarak ilk birkaç ay şahane sonrası felaketti diyebilirim:)

Prometheus, tatil lafı bile heyecanlandırıyor:)

Adsız dedi ki...

Bankacımısın yoksa :)

ceren dedi ki...

bankacıydım bi ara, koşarak uzaklaştım sonra:)

Unknown dedi ki...

ne çabuk bir sene oldu değil mi?
valla beni biliyorsun hiç hiiiiç özlemiyorum iş hayatını.
o kadar mutluyum, rahatım ki offf anlatamam :)
kimse sana kurabiye yapmıyor mu kuzum? niye zayıflıyorsun bu kadar?
biraz daha dikkat lüffen.
işi bırak gel Alis'e bakalım diyeceğim ama kendisi, kendi kendine yetebilecek hale geldi bile :)
bu dağınık yorumuma son verirken seni kokulu kokulu öper, epeyce de özlediğimi eklemek isterim.

ceren dedi ki...

ne, kurabiye mii:(
evet çok çabuk geçmiş be nes,hala senle gittiğimiz sahaf festivali dün gibi.. alis'i de hala görememiş olmak zaten beni fena yapıyor!