Aslında bir kitaba "iyidir okuyun" demek güzel de, "çok kötü almayın okumayın" demek bana biraz aykırı, ben yorumumu yazarım, "ama belki siz seversiniz" diye bitirmeye çabalarım, ama burada yazdıklarım tamamen kitap dışında, reklamı ile ilgilidir, baştan belirteyim de sorun olmasın. O yüzden de etiketi "kitap tanıtımları" olarak belirtmek istemedim, zira tanıtmıyorum kitabı..
Öncelikle Ezgi Başaran'ın bu kitapla ilgili yazısını muhakkak okuyun derim, zira ayrıntılı anlatmış neler yaşadığını..
Bu kitap, Ezgi Başaran'ın yazısını okumadan önce de kitapçılarda dikkatimi çekiyordu, üzerindeki yazılarda ender kitaplar olan, dünyaca ünlü kitaplarla bir tutuluyordu, Küçük Prens, Martı ve Simyacı.. "Vay be" demiştim, şuna bak böyle bi kitap çıkmış ama hiç duyulmadı sadece kitapçılarda gözümüze çarpıyor, uluslararası bestseller olmuş falan.. Önceden araştırmadığım bi kitabı almak gibi bi huyum da olmadığından bırakıp dönmüştüm, ardından bu yazıyı okudum ve anlamış oldum az çok neden duymadığımızı.
Ezgi Başaran yazısını okumaya üşenenler için kısaca anlatmayı görev bilirim, aynen Başaran'da kitapçıda görüp üzerinde yazanlara inanarak satın almış kitabı, bitirdiğinde şu an çoğu kimsenin yaşadığı hayal kırıklığı ile sormuş adeta "bu mudur" diye ve araştırmış, öncelikle Türkiye'deki ve dünyada kitabı basan yayınevleriyle görüşmüş, kitabın ne kadar sattığı ile ilgili, aldığı cevap çok komik cidden, kesin bi rakam yokmuş, yüzbinlerle ifade ediyorlarmış(!), yazarı da aramış ve bence pek hoş olmayan bi tavırla karşılaşmış, yazarın elinde 3-4 adet kendi imkanlarıyla edindiği bestseller listelerinin kopyalarını istemiş ve tabi ki yanıt "olumsuz" olmuş. En son olarak da Fransa'da kitabı basan yayıneviyle görüşmüş ve kitabın sadece 6bin adet basıldığını öğrenmiş.. Ayrıca arka kapaktaki etkileyici yazıları yazanların da kimler olduğunu bulmuş, bi tanesi ufo'larla alakalı hikayeleri basan bir Alman dergisi çıkmış.. Diğerleri de çok fazla alakası olmayan kişiler..
Şimdi, gelin de hayal kırıklığı yaşamayın.. Ben kitabı okumadım, sadece yazarın adının duyulması ya da kitabın çok satması ise amaç, bende etik bulmuyorum bunu ve sırf bunun için de alıp okuyacağım varsa da alıp okumuyorum. Zira kanıtlanamayacak rakamlar yazıp, arka kapağı alakasız isimlerin güzel gibi yorumlarıyla süslemek eylemini eleştirebilmek için kitabı okumaya gerek duymuyorum, belki de ilgi çekici bir kitap ama yalan yanlış olayları edebiyatın içine sokmak bana aykırı bir durum..
E tabi tüm bunlardan sonra ne zaman kitabevine girsem çok satanlarda kitabı görmek beni rahatsız ediyor, zira "reklamın iyisi kötüsü olmaz" deyimi bu kitap için birebir örtüşmüş. Tebrik ediyorum bu işin içinde olanları, ne kadar sattığını bilmeyen yayınevlerini.. Zira başarmışlar, tabi buna başarmak denirse..
4 yorum:
Bu kitabı okudum, Simyacı ve Martı gibi kitaplarla bir tutulması mümkün değil. Tamamiyle satış için yapılmış uygulamada başarılı taktiklerle satılmakta. Kitapçıların en çok satanlar rafındakilerde her zman böyle şişirme kitaplar olur. Ama kandırmaca olması hiç etik değil bu yazarın başka bir kitabını sırf bu satış politakıs yüzünden okumayabilirim.
çok doğru, sanki sadece bu kitabı pazarlamak dertleri, e bu yazar hiç mi başka kitap yazmayacak?
Daha bugun yazdim bunu, kitabi bitirip de yazdim ustelik...cok kotu diil ama isminin yaninda anildigi kitaplara oykunmekten bir adim oteye gidemez..
ya benim çok satanlar listesinde gördükçe hala içim gitmekte, keşke yalan dolana başvurmadan kendi çapındaki güzelliğiyle kalsaymış.
Yorum Gönder