Biraz "gudik" bi konu farkettim ama eminim aranızda bir şekilde gazeteye çıkmış olanlarınız vardır. İşte bunun sebeplerini merak ediyorum sayın okur. Yazarınız, hatırladığı kadarıyla üniversiteye kadar pek bir gazeteye mevzu bahis olmamakla beraber, mevzu bahis olacak bir eylemde de bulunmamıştır. Kendisinin ifşa edildiği tek yer üniversite hazırlık dershanesinin binasında asılı olan "muğla üniversitesi'ni kazandı" başlıklı afiştir. (bu arada hayır kendimden 3. kişi olarak bahsetmek ilgimi çekmiyor)
28 Nis 2010
Gazeteye Çıkma Sebeplerim-iz
Biraz "gudik" bi konu farkettim ama eminim aranızda bir şekilde gazeteye çıkmış olanlarınız vardır. İşte bunun sebeplerini merak ediyorum sayın okur. Yazarınız, hatırladığı kadarıyla üniversiteye kadar pek bir gazeteye mevzu bahis olmamakla beraber, mevzu bahis olacak bir eylemde de bulunmamıştır. Kendisinin ifşa edildiği tek yer üniversite hazırlık dershanesinin binasında asılı olan "muğla üniversitesi'ni kazandı" başlıklı afiştir. (bu arada hayır kendimden 3. kişi olarak bahsetmek ilgimi çekmiyor)
27 Nis 2010
Clinique zımbırtıları
Vichy'den sonra kullanmaya başladım bu ürünleri, aslında testerlarını denedim cidden çok memnun kaldım, cildin yağlanmasını ciddi şekilde kontrol altına almakta. Düşünen varsa bi baksın derim. Bunlar birkaç ay önce kampanyalı falan filanmış, hatta o dönem baya bi hediye falan verdiler, bizde ekstradan baya bi para döktük ama minicik bi rimel verdiler saolsunlar:)
22 Nis 2010
a serious man
Bilgisayarımda öylece durup dururmuş bu film (muğlalıca) , can sıkıntısı ile bi o tarafa bi bu tarafa dönerken farkedilmiş, izlemeye başlanmıştır, pekbi etkilenilmiş, bol bol gülümsenmiş, elbet paylaşılmak istenilmiştir.
ay won ay won
19 Nis 2010
Single Serving Friend (tek kullanımlık arkadaş)
Bu tabire bayılıyorum zira her zaman yaşadığımız ya da her an yaşayabileceğimiz bir arkadaşlık türü bu ve süper ifade edilmiş, tek kullanımlık arkadaş! Bu tabir yaşamımıza "Fight Club" la girdi aslında (uçak sahnesi), izlediğimden beri tek sohbetlik arkadaşlarımı o sınıfa koyuyorum.
18 Nis 2010
"Yemekten Sonra Bekliyoruz"
Barış'la Pazar günü gezmelerimize son hız devam etmekteyiz, aslında şu sıralar cidden hava gezmeye, görmeye, fotoğraf çekmek için dolaşmaya müsait, zira yazın cidden öğle saatleri dışarıda olmak hiç çekilmiyor.
17 Nis 2010
Efes Pilsen'in Yaptığı Güzellik
Ailecek pek bir müdavimi olduğumuz "Efes Pilsen" bloguna gözlem yapacak, her türlü etkinliğe katılacak, sonunda da bloga izlenimlerini yazacak bir blogger arıyor.. Kulağa hoş geliyor tabi. Hımm, düşündüm de baya baya hoş:) Yapmanız gereken şudur sayın blogger, 25 Nisan'a kadar önce blogunda duyurusunu yapıyorsun, ardından şurada verdiğim linke tıklıyorsun formu doldurup bi güzel gönderiyorsun. 30 Nisan'da finalistler açıklanıyor, Blog Ödüllerinin verileceği ve benimde doğum günüm olan 8 Mayıs'ta finalistler kamera karşısına geçiyorlar, 31 Mayıs'ta da şanslı bloggerın kim olduğunu öğreniyoruz.. Yani bana yaklaşık 1,5 ay tanınıyor bol bol hayal kurabilmem için:D
16 Nis 2010
2008 - Lenny Kravitz Konseri
Yeni bir etiket açıyorum, "konser" diye, "nasıl oldu da kaçırdım" diyenler, "bi daha olursa gitmeliyim ama dur bi de yorumları okuyayım" diyenler , "pek alakam yok ama azcık merakta ediyorum açıkçası" diyenler bu etiket benden size geliyor.
Jim Jarmusch
Bağımsız filmleriyle nam salan ABD’li karizmatik bir yönetmendir kendisi. Neden karizmatik? Ağır duruşu, tipi, tarzı, ayrıca filmlerinin hayranlık uyandırması bir yana, seçtiği oyuncular da hiç sıradan değil, seyircinin ulaşılmaz sandığı kişileri derin bir felsefesi olan filmlerle yeniden sunmasından belki de. Ayrıca tarz olarak kendisini pek beğenirim, uzun uzadıya Serge' mi yoksa Jim' mi diye düşünmüşlüğüm vardır. Serge Gainsbourg'sa apayrı bir konu tabi, onu tek bi satıra sığdırmam mümkün değil.
Bazı filmler vardır, olağan bir yavaşlıkta ilerler, ama Hollywood’un geleneksel yöntemini benimsemiş seyirci ha gayret diye yerinde ıkınır, sonunda sıkılır.. Hatta ülkemizde bu seyirci topluluğu öyle bir söylem geliştirmiştir ki şaşar kalırsınız, yavaş ilerleyen filmler onlara göre “nuri bilge filmleri gibi” diye adlandırılır. Jarmusch filmleri de bu seyirciye göre değildir, derin bir felsefesi vardır, anlayanınadır..
Dolayısıyla Jim Jarmusch filmlerinden öyle büyük atraksiyonlar beklemek büyük bir hata olur, film bittiğinde illa ki kahve makinenizi çalıştırır, bi kenara birkaç not düşmek ister, derin düşüncelere dalarsınız, tabi hepsi müzik eşliğinde olur.
Kendisi önce müzikle yakınlaşmış, yazdığı şiirleri bestelermiş, grup kurmuş ama sonra sinemaya yönelmiş, iyi bir tercih yapmış, zira çektiği filmlerde müzik olmazsa olmazı gibi duruyor..
New York University ‘de sinema okurken, bi anda okulu bırakma kararı alıyor ve nedenini de “Bana öğrettikleri şeylerin bir çoğunu bilmemeliydim” diye ifade ediyor, zira bu cümlesinden de anlaşılıyor farklı bir yönetmen olduğu. Hatta sırf bu cümlesinden ötürü bile tapınabilirim kendisine. Bu okuldan aldığı ilk bursunun tamamını da ilk filmi “Permanent Vacation” için harcamış, ardından “Stranger Than Paradise” gelmiş ve bu filmle de kendisi bir çok ödülün yanı sıra Cannes’ da “altın kamera” ödülünü almış..
Bana göre kendisinin en önemli filmi, önce uzun aralıklarla kısa filmler şeklinde çektiği sonra “Coffee and Cigarettes” adıyla toparladığı, adından da anlaşılacağı üzere başrollerini ünlü müzisyenler ve oyuncuların yanı sıra kahve ve sigaranın aldığı müthiş projesidir.. Ki ayrı bir yazı konusudur.. Defalarca adını burda geçirdiğim, orda burda hakkında ahkam kesip durduğum bir başyapıttır bana göre.
İlk kez izleyecek olanlara tavsiyem, "Coffee and Cigarettes" ve "Broken Flowers" olabilir. Broken Flowers'ta muazzam aktör Bill Murray döktürmüştür, Coffee and Cigarettes'te de görmek mümkündür kendisini, ayrıca şurada filmi daha uzun uzadıya anlattım, ilgilenenler bakabilir.
13 Nis 2010
Bizatihi
- Ayça Şen'i biliriz bilmesine de, "Astronot" albümünde ki "son zamanlarda" adlı güzide eseri bilir miyiz? Bence bilmeliyiz.
9 Nis 2010
Bağımlısı Olunan Tatlılar ve Top 5
7 Nis 2010
üşengeçlik halleri ve çok çeşitli tavsiyeler
- Bi bunalımlardayım. B12, demir, troid vs ne varsa ölçtürdüm hiçbişi çıkmadı, peki bu halsizliğimin sebebi nedir? Oturduğum yerden 5 saat sonra kalkabilmemin sebebi?