19 Eyl 2011

nereye sokağı

* Evde ilk kez 3 şişe şarap var, sabırla açılmamış, özel bir günde açarız niyetiyle. Açıp içmek istiyorum ama Barış yok günlerdir, o gelince de ben olmayabilirim. Birtakım değişiklikler olabilir hayatımızda 10güne kadar. Diyeceğim o dur ki, o şaraplar açılmayı bekleyebilirler aylarca. Fazla mı gizemli, evet. Fonda
Bülent Ortaçgil olunca böyle oluyor. Farklı bir şehir olabilir her an (iş mevzusu), olursa yazacağım.

* Tiyatro, film, dizi yok bu ara, sadece müzik. En dingin olanları sadece. Kitap olarak da Ferhan Şensoy okuyorum bol bol, çok iyi geliyor daraldıysam hele.

* Fotoğraf ara sıra, hatta şurada her güne 1 fotoğraf koyuyorum.

* Yazılarda kısalıyor gittikçe, şimdilik böyle.

9 Eyl 2011

Beyoğlu 5. Sahaf Festivali

İşte yine başladı canımız ciğerimiz festivalimiz. Bu sene 5. si yapılan festivalin yapılan tek değişikliği mekanı oldu, evet yine Taksim'de ve ulaşılması yine çok rahat bir yerde, Tepebaşı' nda, TRT binasının önünde. Odakule' yi gördüğünüzde hemen ordaki aradan girin, gözünüze çarpacak direkt. Hemen yanında da IFW çadırı var zaten, acayip bir kültür karmaşası yaşanıyor şimdilerde oralarda :)

72 Sahaf katılıyor bu sene, Ankara' dan gelenler de var, yine epey renkli. Ben geçen sene de olduğu gibi bu sene de arayıp bulamadığım kitaplarımı buldum çok ucuz bir fiyata. Ferhan Şensoy' un Oteller Kitabı 'nı arıyordum mesela ne zamandır, rafın birinden göz kırptı hemen bana, her sene bir Ferhan Şensoy kitabı alıyorum festivalden, bu da benim geleneğim oldu sanki.

* Tarih olarak 6-18 Eylül şimdilik, genelde her sene tarih uzatılıyor bilginize..

5 Eyl 2011

Mini Bodrum Tatili

Şu yoğun iş günlerinde 5 günlük mis gibi bir tatil yaptık pek sevgili Bodrumumuzda. Önceki yazıma istinaden yerleşebilir miyiz, yerleşirsek ne yaparız, nasıl geçiniriz gibi pek çok soruyla gezindik tüm sevdiğimiz yerlerde. Bol fotoğraf çektim yine, mangallar yaktık, denizde oynanabilecek tüm saçmalıkları oynadık, okey tavla gırla, kısacası baya tadını çıkarttık, zaman kısıtlı olunca insan aklında kalan her şeyi yapmak istiyor.

Aklımda Kalanlar


- Bodrum merkezde barlar sokağında küçücük bir büfe var, Balık-Ekmek olması lazım ismi. Orda yediğimiz midye tava ve kalamarı nerdeyse her gün anıyoruz. Yağ çekmemiş, taze ve şahaneydi!


- Bir de Bodrum' da sebzeli döner meşhur, tüm bunların üzerine bir de ondan yedik sırf içimizde kalmasın diye, biraz ağır ama tadı çok iyiydi sanırım içine çemen de konuyor, çok değişik bir döner, tavsiye ederim gidenlere.


- Her Bodrum' a gittiğimizde uğramadan dönmeyeceğimiz yerler var, mesela Körfez Bar onlardan en önemlisi. Gittiğimiz gece 90's teması vardı sanırım, şahane şarkılar çaldılar baya eğlendim, ayrılmak istemedim hatta. Baya kalabalıktı, özellikle 12'den sonra adım atılmıyordu içerde, dışı da baya kalabalıktı. Mekan olarak bir de Kule' yi seviyorum onun haricinde gitmiyoruz zaten türlü turistin ve apaçinin doldurduğu mekanlara.

- Bir de gitmesi pek tatlı olan bir yer (özellikle koko almak için) Yunuslar Karadeniz Unlu Mamulleri, yine barlar sokağının içinde, mükemmel tatlı çeşitleri var, çoğunda gözüm kalarak ayrılıyorum zaten hep.

- Güllük'e de kısa bir ziyarette bulunduk, meşhur bir muhabbeti tatlı lokmacı abla var, mutlaka tatmanızı tavsiye ederim.

- Tüm bunların haricinde Bodrum' un gün geçtikçe daha da diğer şehirlere benzemesi hoşuma gitmiyor. Nerde o Halikarnas Balıkçısı' nın Bodrum u değil mi? Ayrıca çok çılgın süslenerek daracık sokaklarda dana gibi topuklularla yürümeye çalışan turist kızlar, inanın komik görünüyorsunuz. Mesajımızı da verdik, dağılabiliriz artık..